Güzelden kötüye gidiş! 2

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Güzelden kötüye gidiş! 2

Sonraki bir kaç gün Çağatay’ı görmedim. Hatta görmemek için kaçıyordum resmen. O  yakalanma duygusuyla oyuncaklarıma yaklaşmamıştım. Pazar günü olmuş gündüz arkadaşlarımla takılmıştım. Akşam eve geldiğimde duşumu alıp en sevdiğim siyah desenli çorabımı giyip kanepeye oturdum. Laptoptan porno sitelerine bakıyordum. Güzel farklı pozisyonları olan bir travesti filmi bulup izlerken göğüslerimi okşuyordum. Arada sigaramdan bir nefes alıp filmdeki kişiler gibi sehpanın üzerinde duran büyük oyuncağımı yalayıp tava gelmeye çalışıyordum. Bu gün kocam o büyük olacaktı. 15 dk süren oral sahnesinden sonra nihayet ben de kıvama gelmiş ve filmdekiler ile birlikte anal zevke başlayacaktım. Sehpayı biraz iterek koltukla aramda mesafeyi açtım. Büyük oğlanı yere vantuzlayıp eğildim son bir kez bol tükrükle ağzıma alıp kanepeden sırtımla destek alarak üzerine oturmaya başladım. Gözüm de filmde küçük küçük oturup kalkarak deliğimi alıştırıyordum. İki haftadır büyüğü içime almamıştım. Her defasında zorlanırdım zaten. Daha yarısına kadar aldığımda filmdeki erkek ikinci pozisyona geçmiş çatır çatır sikiyordu travestiyi… Derken kapı zili çaldı! Lanet olsun deyip hemen kalktım kapı deliğinden baktım Çağatay gelmişti. Koşa koşa içeri koşup oyuncağımı aldım odaya geçip çekmeceme koydum. Hızlıca coraplarımı çıkarıp eşofmanımı giydim son bir kez salona bakıp gözden kaçırdım bir şey var mı diye kontrol ettim ki filmi unutmuştum onuda kapatıp kapıya geldim.
– iyi akşamlar rahatsız etmedim dimi
+ hoş geldin Çağatay yok tuvaletteydim. Ondan beklettim. Buyur?
– bu akşam maç vardı da izleriz yine diye geldim.
+ hm öyle miydi  peki gel tabi izleyelim, dedim ama neden kabul ettiğimi anlayamadım. Oysa bu akşam mutluluk gecesi olarak planlamıştım. Belki de geçenki ifşa oluşumla bir mahcubiyet ve mecburiyet hissetmiştim daha fazla şüphe duymaması için…
Geçtik içeri o oturup maçı ayarlarken ben kahve yapmaya geçtim. Konuşmak için konu düşünüyordum ama aklıma gelen bütün şeyler o akşamla bağlantılı oluyor, o konunun açılmasını istemediğim için susuyordum.
Kahveleri hazırlayıp geldim yanına oturdum. Maç hakkında bir iki şey sorabilmiştim. Sessizce oturuyorduk. Aklımdan bin türlü senaryo geçiyordu. En kuvvetlisi bir anda bana sarılıp öpüşmeye başlamamızdı ki ne düşünüyorum ben deyip öyle bir durumda onu nasıl engellerim diye düşünüyordum. Aklımı dağıtmak için sehpanın diğer tarafından sigarama uzamasını istedim. Bir tane bana verip bir de kendi için aldı. Arada çaktırmadan ona bakıyordum ve bazen ekrana bakmayıp bacaklarımı süzdüğünü görüyordum. Eyvah çocuk niyeti bozacak diyerek önüne baktım. Sanki biraz kabarma vardı. Bu arada bana geldiğinden beri abi dememesi de dikkatimden kaçmamıştı. Yine de bir şey yapacağını sanmıyordum. Nitekim aramızda yaş farkı vardı ve de bana hallenebilecek bir karakteri olmadığını düşünmeye başladım. Bu düşünceyle biraz rahatlasamda bir an da aklıma biraz ağzını aramak geldi. Sonuçta böyle kös kös oturulmazdı ortamı biraz yumuşatmalıydım.
+ Çağatay çok sessizsin hayırdır?
– yoo iyiyim ben normal herşey
+ ne bileyim normalde yorumsuz maç izlemezsin heyecandan da
– aklımda başka şeyler var o yüzdendir
Konu o geceye gelecek diye dağıtmak istedim
+ kız meselesi mi yoksa
– gibi… Ama biraz karışık
+ anlatmak istersen dinlerim
– anlatayım o zaman sessiz deme sonra =) ya geçen biriyle o işi yapcaktım o da vazgeçti. Ona biraz sıkıldım.
+ hee bu mu ya derdin daha gençsin birileri çıkar illaki üzme öyle hemen kendini
– olur mu ya ben daha milli olmadım o yüzden çok heyecanlanmıştım yapcam diye
+ ahahaha senin yaşındayken ben de olmamıştım. Üzme kendini siktir et
– ya filmler filan sarmıyo artık. Ne zamana kadar beklicem. Hem bi kaç gündür hikayeler okuyorum. Böyle yapamayanlar ilerde gay oluyomuş
Çağatay zeki çocuktu ama lafı böyle çevirip bana atacağını hiç beklemezdim. Resmen bana senin gibi gay oluyor dedi. Bakalım nereye getircekti lafı devam ettim
+ Yok daha ne… içinde yoksa olmazsın korkma
– senin içinde olduğu için mi oldun yani?
Şok olmuştum ama bozuntuya vermedim
+ ne alaka şimdi ben?
– ee sen gay değil misin ki
Böyle pat diye söylemesi çok tuhafıma gelmişti. Hafif kaşlarımı çatarak ekrana bakıp konuşmaya devam ettim.
+ olduğumu da nerden çıkardın
– geçen banyonda gördüklerim neydi o zaman?
Soruya soru cevabıyla bi yere kadardı. İtiraf etmek istemiyordum ama verecek cevap aklıma gelmemişti o an. Susup bekledim. Heyecandan titrek sesiyle devam etti o da bana bakamıyordu
– onları gördükten sonra kaç gündür internetten araştırıyorum. Kadınlar ve gaylar kullanıyormuş. Sana da hiç kadın geldiğini görmedim.
Kaçış yolum yoktu çocuk dersini iyi çalışmış. Yüzümü ona döndüm kaçış yok
+ evet Çağatay doğru, çözmüşsün olayı. Öyleyim ben …
– sağlık olsun ya. İyi bi insansın boş ver, deyip beni teselli ediyordu kısıtlı bilsiyle. Sanki pişman olduğum bişey yapıyormuşum gibi =)
+ teşekkür ederim canım sen de iyisin
– kızmazsan nasıl bi şey olduğunu anlatsana, ne hissediyon
Bu sorusuyla acaba hiç bilmediği için mi soruyor yoksa acaba onda da var mı bu duygu diye aklıma gelen düşüncelerle anlatmaya başladım
+ bak ben aslında biseksüel biriyim. O hem kadınlardan hem erkeklerden hoşlanan demek. Ama benim erkeklere pek ilgim yok aslında sadece şeylerini seviyorum
– oo baya karışık pek anlayamadım
+ şöyle söyleyeyim o zaman her normal erkek gibi ben de kadınlarla seks yapmayı seviyorum. Ama ben sikilmeyi de seviyorum. Anladın mı?
– he anladım bu sefer. Peki kendini kadın gibi mi hissediyosun?
+ bazen öyle oluyor evet ama hep değil
– yani kadın elbisesi filan giymiyon mu
+ hayır (detayları bilmesine gerek yok tabiki seviyorum)
Bu arada maç unutuldu sigaralar tazelendi. Bi tarafta meraklı parlayan gözler, diğer tarafta soru yağmuru yiyen ifşa olduğu için üzülmek ve üzülmemek arasında gidip gelen ben…
– sikilince kadınlar gibi zevk mi alıyosunuz
+ hayır canım anal ve vajinal zevk farklı
……….
Bir sürü sorular peşpeşe geldi. Kimisine kaçamak kimisine net kısa cevaplar vererek geçiştiriyorum. Biraz rahatsız olmaya başlasam da kendi isteğiyle sohbeti bitirip gitmesini bekledim. Ama cevapladıkça rahatlıyordu devamı geliyordu. Bi ara annesi aradı “akın abinin yanındayım  takılıyoz” deyip kapatınca kalkmayacağını anladım. Kalkıp birer kahve daha yaptım.
+ sen de amma meraklıymışsın Çağatay
– merak ediyorum sadece, dedim ya hiç seks yapmadım oturup bi kızla konuşamıyom bu tür şeyleri bari seninle konuşayım tabi istemiyosan konuşmayız
+ yok önemli değil anlıyorum seni de bu kadar soruyu nerende biriktirdin =)
– ilgi alanım sadece futbol değil abi olsun o kadar =)))
+ ee peki bu kadar ilgilisin bak ben itiraf ettim. Senin sekste ilgi alanın ne peki?
– benim dolgun kalçalı kızlar çok ilgimi çekiyor, bir de sakso çektirmeyi acayip merak ediyorum. Yapan arkadaşlar çok methediyolar.
+ tabi güzel yapan olursa daha zevkli olur sakso. O zaman sen hetero erkeksin desene koca götlü kız seviyosan =)
– evet. Zaten senin sayende öğrendim gay ilişkiyi. daha önce duyuyodum ama hiç pornosunu bile izlemedim.
+ hadi ya… Aman pasif olma sakın öğrendiğine göre ilgini çeker filan sakın!
– yok ya, sen anlattın şimdi ama hiç hayali gözüme bile gelmedi öyle götümü siktiriyomuşum filan. Peki neden uzak durayım? Sen mutlu değil misin?
+ mutluyum tabiki ama sikecek erkek bulmak zor. Bak işte oyuncaklarla idare ediyorum
– nesi zor ki?
+ canım güvenilecek, sağlıklı, eli yüzü düzgün tipler nadir baya…
– he anladım…
Biraz sessiz kalıp rahatlamış sesine yeniden bir titreme gelerek devam etti
– sana bi şey söylesem kızar mısın acaba?
Heh işte baklayı ağzından çıkaracağını anladım. O kadar sohbetten sonra aklımdaki “olmaz” düşüncesi gitmişti, nitekim arkadaşça konuşuyorduk istesin hemen yaparım fikri de hiç olmamıştı o ana kadar. Bakalım nasıl söyleyecekti. Gülerek
+ söyle bakalım kızmam bu saatten sonra
– eğer sorun olmazsa benimle şey yapsana abi ya?
+ ahahaha beni sikmek mi istiyon len şimdi? Hem de sikmek istediğin adama abi diyon ahahaha.
Gece boyu ilk kez abi diyerek hitap etti. Sanırım o da mahcubiyetinden ne diyeceğini şaşırdığı içindi. Ama buna takılmadım tabi
– kusura bakma ağız alışkanlığı. Ne diyon olmaz mı
 + yok önemli değil abi de yine sen bana. iyi de sen kız istemiyo musun kardeşim? Beni niye sikcen şimdi?
– abi ben milli olmak istiyorum da öyle kızlarla haşır neşir değilim pek. Hem peder çok para vermiyo ki karıya gideyim. Arkadaşlarım hep anlatıyolar zor duruyom. O gün banyoya gittiğimden beri aslında hep aklımda sen vardın
+ ha siktir… Beni sikmek için plan mı yaptın ahahaha
– dalga geç de yapar mıyız be abi? Bi kere milli olsam yeter, o hissi bi yaşayayım
+ olim bu çocuk oyuncağı değil ama bak! Hem ben öyle bir kerelik ilişki yaşayan biri değilim, hem de komşuyuz dikkat çekersek ikimiz içinde kötü olur, diyerek gözünü korkutup vazgeçirmek istedim
– yok yok zaten kimseye söylemem, en fazla seni kız diye anlatırım arkadaşlarıma da şimdi ben de bi kereden sonra yapmak istemezsem sana uymayacak. Off ya milli takıma geçemeyecem desene
Kafasını eğip bi sigara yaktı. Onu izliyordum. Aklı sıra duygu sömürüsü yapıyordu ya lakin ben de düşünmeye başladım. Çocuk kaç gündür plan yapmış araştırmış filan… Belli ki merak edip okuduğu gay hikayelerinde tav olan pasifler gibi olacağımı düşünmüş. Sonra kendime baktım. Ben de ilk gay ilişkimde çok uğraşmıştım. Her gördüğüm erkeğe hayaller kurmuştum bir kerecik sikseler beni keşke diye. Şimdi aynı şekilde karşımda sikmek isteyen biri vardı. Bir de belki hoşuna gitmeyip geçekten de bir kez yapacak ve bitecekti bir çocuk mutlu olacaktı en azından, belki de hoşuna gidip ara ara yanıma gelecek ilgisi geçene dek beni de mutlu edecekti. Böylesi tanıdık ve  taze erkeğe sahip olmak varken bilmediğim kişiler peşinde hayal kurmak mantıksız geldi. Kararımı verdim ne olacağını zaman göstersin diyerek yanına geçtim.elimi omzuna attım yine de kendimi ağırdan satarak
+ Çağatay bak düşündüm bir kereliğine mahsus bu isteğini yapcam ve bu gece bütün bu konuşmalar aramızda bir sır kalacak hatta unutulacak. Tamam mı?
– ciddi misin? Gerçekten mi?
+ evet söz veriyor musun?
– söz tabiki!
+ peki birer sigara içelim şimdi bi sakinleşelim
Çocuk heyecandan eli titreyerek sigarayı sömüre sömüre içip bitirdiğinde ben daha yarı etmiştim.
+ boğulcan olum bu ne acele =) neyse benimki bitene kadar beklicez. Bu arada kalk indir pantolonunu da ne varmış bi göreyim.
Bana utançla bakıp kalktı. Önğnü bana dönüp pantolonu dizine kadar sıyırdı. Ben rahattım ama o ben ağırdan aldıkça heyecandan ölüyordu. Boxerını indirdiğinde tıraşlanmış heyecandan büzüşmüş bi sik karşımdaydı. Rahatlaması için bu ne içine kaçmış bununla napcaz gibi espiriler yaptım. Elini atıp sıvazlayarak kaldırmaya çalışsada ilk ilişkilerde o kolay kolay kalkmazdı kendimden biliyorum.
-ya az önce konuşurken hep kalkıktı niye indi ki şimdi bu? diye yakındı
Bir elimde sigara diğer elimle uzanıp kavradım sikini. Daha elimi değdirir değdirmez sinin ucundan gelen zevk suyunu görebiliyordum. Bu fırsat kaçmaz deyip yanaştım ve dilimin ucuyla o damlayı yalayıp yuttum. Tuzlu tertemiz zevk suyu müthiş lezzetli gelmişti. Çağatay’ın yüz ifadesini merak ettim ve ona bakarak bir dil darbesi daha attım. Gözleri faltaşı gibi açılmış nefesini tutarak beni izliyordu. Ben bakınca utanıp yukarı kaldırdı başını. Rahat olmasını isteyerek bir kez daha dilimin ucuyla yaladım. Kendini bakmaya zorlayarak tekrar beni izliyordu. O an da koca bir zevk suyu damlası daha geldi. Yine aynı şekilde yaladım ve artık taze erkeğimin ilk oral tecrübesinin gerçekleşmesine adım attım. Hala inik olan sikini bir hamlede sonuna kadar ağzıma aldım. Öyle vakumlayarak çekiyordum ki hiç bir hareket olmayan sikini uzatabildiğim kadar çekiyordum. Bir kaç tekrardan sonra sertleşmeye başladı. Ağzımdan çıkarıp sıvazlarken
+ hazırsın sanırım
– galiba hazırım
Ayy canım kıyamam hiç bilmiyor ne halde olduğunu ayağa kalkıp tişörtümü çıkardım. Arkamı dönüp yavaşça eşofmanımı sıyırdım. Koltuğa doğru domaldığımda ondan refleksle bir “offf” geldi. Kafamı çevirip ne olduğunu sordum.
– abi filmlerdeki hatunların poposu gibi popon hiç böyle düşünmemiştim.
Tabi ben de içkinin verdiği rahatlıkla muzipliği elden bırakmadan gevşek gevşek cevap verdim
+ eee abini sikecek misin o zaman
– özür dilerim öyle dememem lazım galiba
+ yok canım diyebilirsin. Zaten bi kerecik olacak. Hadi daya bakalım
Biz böyle konuşurken ben de dayadığı anda heyecandan ölüyordum. Ne de olsa aylardır gerçek bir erkrkle olmamıştım ve özlemiştim. O dayayıp sokmaya uğraşırken siki yeniden sönmeye başlamıştı. O halde deliğime sokmaya çalışması ve bir türlü başaramaması sabırsızlandırmıştı beni. Bu da daha çok arzulamama neden oluyordu. Bi kaç denemeden sonra ne oldu deyip baktım ki siki elinde iyice yumuşamış kaldırmaya uğraşıyor. Ohooo napcaz bunu yahu diyerek oturma pozisyonu alıp ona bakıyordum.
– kusura bakma abi ya niye böyle oldu anlamadım
+ ilk olduğundan sanırım canım. Sakso çeksem boşalırsın diye korkuyorum. Biraz zorla istersen
– olsun ikinciye girsem olmaz mı
+ boşalınca pişmanlık duyar bırakırsın canım beni de heveslendirdin şimdi sikilmeden bırakmıcam o yüzden bir kerede yapcaz.
– tamam ama nasıl kaldırcam ki
Ayağa kalktım. Buna sarılıp “abini öpmek ister misin?” diye sordum. Pek istekli olmadan kafasını salladı. Yinede gözleri parıl parıldı. Dudaklarına ateşli öpücüklerle saldırdırıyordum. İlk başta tepkisi olmasada biraz sonra o da öpüşmenin tadını almış olacak ki karşılık vermeye başladı. Kalçalarımı okşaması için ellerini tutup yönlendirdim. Bir kaç dakikaya sikinin sertleştiğini tenimde hissediyordum. Biraz daha devam edip iyice sertleştikten sonra
+ hadi erkek inmeden sik artık. Ama başını yavaşça sok ilk başta sonrasını canın nasıl isterse devam et
Tekrar domaldım. Dediğim gibi başını yavaşça soktu. Tabi seksi bu zamana kadar filmlerdeki hard sahnelerden bildiği için kontrolsüzce birden sokup çıkarmaya başladı. Oyuncaklarımla alışık olan deliğim yine de buna dayanamamıştı. Birazcık bağırdım. Hemen çıkarıp
– özür dilerim abi, çok acımamıştır umarım dedi.
+ ne özrü çağatay devam et. Siktin artık abini çıkarma boşalmadan çıkarma daha
Ben böyle söyleyince güveni geldi keretanın. Yeniden sert bir giriş yaptı. Tecrübesiz olduğundan bir kaç git gelde bir kendini fazla çekiyor deliğimden istemeden çıkarıyordu, sonra tekrar sertçe sokuyordu. Her defasında da beni inletmeyi sağlıyordu bu sayede.. Bir kaç kez böyle olduktan sonra nihayet kendini fazla çekmemeyi öğrendi. Ama çok geçmeden titreyerek boşaldığını hissediyodum. Kafamı çevirip
+ canım boşaldın nereyi zorluyosun artık
– farkında değilim pardon
+ yok önemli değil benim için hava hoş ama dinlen bakalım ilk seferinde zorlama bu kadar
İçimden çıkarken sikinin ucundan dölleri damlaya damlaya çekti. Banyoya gidip temizlemesini söyledim. O çıkınca ben girdim deliğimi temizlemek için geldiğimde ğzerini giyinmiş sessizce oturuyordu. Yanına oturdum
+ eee anlat bakalım nasıldı
– çok güzeldi abi çok teşekkür ederim
+ sevindim. bi daha sikmek istemiyosun galiba bu gece üzeini giyindiğine göre
– yok yeterli dediğin gibi biraz pişmanlık hissettim, aynı otuzbir çektikten sonrası gibi. Ama ondan daha zevkli
+ bak emin misin sikmicene? Dediğim gibi bu geceden başka olmayacak
– şeyyy
+ tamam canım zorlamayayım seni. İstersen kalkabilirsin annenler merak etmesin geç oldu. Hem sen doydun ben doymadım oyuncaklarımla devam edeyim ben.
Kapıya geçirirken tekrar tebihledim bu gecenin aramızda bir sır olacağını ve bu geceyi mümkünse unutacağımızı. Kabul ederek çıktı. Ben de tekrar oyuncaklarımla o anları düşünerek oynamaya koyuldum.
Haftasonu gelip çatmıştı. O hafta boyunca hep Çağatay’ı düşünmeye devam ettim istemeden. Bu arada bir kez karşılaşmıştık ve göz teması kurmamaya çalışarak selamlaşıp hal hatır sorup konuyu açmadan ayrılmıştık. Maç saatinde istemsşzce gelmesini bekleyip hazırlık yapmıştım. Ama o akşam gelmemişti. Arayıp aramamak  arasında kalmıştım. Benden kaçtığını düşünüp utandırmak istemiyordum. Belli ki pişmanlığı ağır basmıştı. Bir sonraki hafta artık oyuncaklarımlayken onu düşünmemeye başlamıştım. Onu unutuyordum besbelli. Yine de maç günü yine geleceğini umarak bekledim. Maçın başlamasına bir kaç dakika kalmıştı, telefona sarılıp WhatsApptan “gelmeyecek misin maç başlıyor?” diye sordum. Görüldü olduğu halde cevap vermedi. Ben gelmeyeceğine kanaat getirdim. İki dakika sonra zil çaldı. Koşup kapıyı açtım. Karşımda Çağatay’ı görğnce gülerek
+ nerdesin oğlum sen alıştırdın maça sen yoksun
– unuttum abi ya aklımdan çıkmış işte. Başladı mı? diyerek içeri girdi. Her şeyimiz normaldi. Sohbet ettik pozisyonları tartıştık… Tek fark artık göz göze gelmemeye çalışmamızdı. Bunu da bir kaç haftada atlatmıştık nihayet. Yine eski komşu ilişkilerimize dönmüştük. Bazen aklıma gelince böyle düzeldiği için seviniyordum. Bu arada ara sıra çay ve yemek davetleri de devam etmişti tabi…

Sanırım o günün üzerinden 1,5 ay geçmişti. Yaz olduğu için futbol ligleri tatile girmişti. İki haftadır Çağatay’ı gördüğüm yoktu. Deli gibi ders çalışıp sınavın son kontrollerini yaptığını duymuştum babası Ahmet abi’den. Kazanmasını temenni ederek selamımı yollamıştım.
Sonraki hafta cumartesi sabahı kahvaltı için makete ekmek almaya gittim. Dönüşte bizim hınzırı gördüm. Sınavının nasıl geçtiğini, havadan sudan konuşurken siteye geldik. Daire kapısına geldiğimizde ayrılırken
– abi bugün işin var mı?
+ yok kahvaltı yapcam gel istersen
– saol abi ben yaptım da az bi işim var eve çıkayım
+ peki kardeşim. Bugün temizlik günü akşama kadar sürer hayırdır?
– bitince başka işin çıkmazsa takılalım sende sohbet filan stres atalım. Arkadaşlarımın işi varmış tek kaldım. Sınav mahvetti beni
+ ahahaha tabi kardeşim her zaman. Ben haber vereyim sana bitince. Güzel bi sofra yapalım. Ben de deşarj olurum güzel olur.
– tamam abi görüşürüz… diye konuşup ayrıldık.
Kahvaltımı yapıp temizliğe koyuldum. Bitmesine yakın benim arkadaşlardan biri aradı. Takılmak istediler ama Çağatay sırayı kaptığı için temizlik yorgunluğu filan bahane ederek geri çevirdim. İşim bittiğinde saat 5 olmuştu Çağatay’a mesaj atarak işimin bittiğini duş alacağımı yarım saat sonra gelmesini söyledim. Duştan çıkıp üzerimi giyinirken Çağatay geldi. Bende iken rahattı hemen birer sigara yakıp ne yapacağımızı planladık. Dolapta yiyecek bir şey de yok diyerek alış veriş için dışarı çıktık. Biralar çerezler atıştırmalıklar alıp geldik. Yolda elimizde nevale varken Ahmet abi ile karşılaştık
– vay vay gençler napıyosunuz
+ abi senin oğlanın sınavını kutlucaz seni de bekleriz.
– yok akıncığım ben gençleri rahatsız etmem. Takılın siz. Varsa başka bi ihtiyacınız ben alayım dedi
+ yok abi hallettik biz saol dedim
Anlayışlı adamdı Ahmet abi… Çağatay’a dönerek
– aferin oğlum Akın’ın canını sıkma bak abinle güzel güzel oturun.
+ aman Ahmet abi üzmez o beni merak etme diye kısa bi onuşmadan sonra daireme çıktık ve hazırlıklara  yavaş yavaş sohbet ede ede başladık.
Herşeyi hazırladıktan sonra oturup ynetten de klipler açıp keyfimize başladık. Laf lafı açarken iki erkek koyulaştırdık iyice sohbeti… Arkadaş ortamlarından konuşurken Çağatay’ın yeni maceralaranı öğreniyordum.
– abi okulda yollu bi kız vardı üç hafta önce onunla ilişkiye girdik
+ vaay aferin nasıldı?
– fena değildi işte
+ ee bi kere mi yaptınız
– yok. Geçen hafta sınavdan çıktım mesaj atmıştı ev boş dedi. Koşa koşa gittim. İki posta da orda attım
+ ahahaha yürü be koçum.
– ehehe lafını açmayayım diyorum ama sayende ilk açılıştan sonra devamı geldi işte…
+ eee görüşürsün artık
– bilmem belki ama arkadaşım Furkan var o başka bi kızla tanıştırdı. İki gün önce de onunlaydık
+ ooo baya hızlanmışsın yakışır kardeşime
– evet abi. Sen naptın var mı biri? Oyuncaklara devam mı yoksa?
+ yok be oğlum nerdeee devam aynen… Biriyle tanıştım gerçi ama gözüm tutmadı vazgeçtim.
– hadi ya üzüldüm dedi gülerek.
+ ne gülüyon oğlum yokluk kötü bilmiyo musun ahahaha
İçkinin etkisiyle rahatça dalgaya vurarak sohbet keyifle ilerliyordu. Başka konulara geçtik. Hava da artık kararmaya başlamıştı. Çağatay kalkıp açık perdeleri kapattı ışığı yaktı. Benim için daha erkendi bunu yapmaya ama kendi evi gibi davrandığı için karışmıyordum. Yüzünde beliren biraz ciddiyetle yanıma tekrar oturdu. Ben o esnada laptopta ki şarkıya odaklanmıştım. Kısa bi sessizlik yaşıyorduk
– abi sana bir şey itiraf edeyim mi
+ hayırdır
– bilmiyorum belki ilk olduğundan mıdır ne o kızlarla senden aldığım zevki almadım.
+ Çağatay açma artık bu konuyu. İlk olduğundandır o.
– öyledir muhtemelen ama geçen haftaki kızla yatarken hiç hoşnut olmadım. Bir de biliyon ben dolgun popolu seviyorum kız zayıftı.
+ koca götlü de bulursun merak etme
– yok ya… İşte Furkan’ın tanıştırdığı kız dedim ya, o öyleydi ama inan senin kısacık sakson gibi sakso çekemediler.
+ olim bazıları sevmiyodur yapacak bi şey yok. Seveni bulunca kaçırma daha dur iki kız gelmiş önüne.
– ya abi tamam ama am sikmek de hiç zevkli gelmedi. Götten sikmeme de izin vermediler.
+ ohooo sen de am bulmuşsun kılsızını arıyon hesabı… Çıkar karşına o da merak etme
– iyi de öğrendiğim kadarıyla götten veren kız çok nadirmiş nerden bulcaz ya
+ ne bileyim oğlum ben mi bulayım ahagaha
Bu lafıyla aslında niyetini anladım şamataya vurup hedef şaşırtmaya çalıştım.
– bulmana gerek yok ki. Biri daha var onu denicem artık
Derin bi nefes almıştım. İbre beni göstermiyordu…
+ yavrum benim beee üçüncüyü de bulmuş hıza bak ahahaha. Nerden buldun bu sefer
Aniden kalkıp pantolonunu hızlıca sıyırdı. Yarı kalkık sikini sallayıp tuttu sıvazlayarak bana baktı.
– sensin tabi ki kim olacak
Şok olmuştum sağ gösterip sol yemiştim
+ lan saçmalama biz bitirdik o işi seninle. Anlaştık hatırlatırım
– ama seni unutamıyorum. İlk olduğu için filan değil seni yolda görünce bile azıyorum bunu farkettim. Hem sen özlemedin mi şunu
+ Çağatay terbiyesizleşme. O gün oldu bitti. Bi daha olmayacağını söyledi im sana. İki kız siktim diye başıma erkek mi kesildin
– seni siktim ya işte yetmez mi? Sadece senin erkeğin olmak istiyorum
+ bak laflarına dikkat et. Ağız tadıyla oturuyoruz şurda kafayı buldun sen galiba
– yoo en başından beri istediğim bu andı. Hadi yahu başka kimse arayıp duracağına tam karşındayım senin olmak istiyorum işte
+ çek pantolonunu otur şuraya kızdırma beni
– peki sen bilirsin ama pantolonumu çekmicem.
+ çeneni kapatırsın o zaman!

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Genel içinde yayınlandı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir